4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile getirilen edinilmiş mallara katılma rejiminde, evlilik birliği içerisinde edinilen mallar kural olarak edinilmiş mal kabul edilmekle birlikte; mal rejiminin sona ermesi esnasında edinilmiş mallar üzerinde eşler alacak hakkına sahip olmaktadır. Eşler arasındaki mal rejimi, tarafların boşanmasıyla, evliliğin iptaline karar verilmesiyle, başka bir mal rejimine geçilmesiyle, taraflardan birinin gaipliğine karar verilmesiyle veya taraflardan birinin vefatı ile sona erer. Taraflardan birinin vefatı halinde sağ kalan eşin hem mal rejiminden kaynaklı alacaklı hakkı hem de mirasçı sıfatıyla ayni hakkı bulunmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesinde ve mirasın tasfiyesinde birbirinden farklı hükümler ve metotlar uygulanmaktadır. Ayrıca sağ kalan eş katılma alacağından da mirasçılık hakkından da kaynaklı olarak aile konutu ve ev eşyalarının özgülenmesini talep edebilecektir. Elinizdeki kitapta doktrin ve Yargıtay'ın yaklaşımı nazara alınarak, edinilmiş mallara katılma rejiminin içeriği, mal rejiminin eşlerden birinin ölümü halinde sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesi için açılacak dava ve tasfiye hesaplamaları ile aile konutu ve ev eşyalarının özgülenmesine ilişkin talep ve davalar üzerinde durulmaktadır. Eserde ayrıca, eşin ölümü ile sağ kalan eşin hem mirasçı hem de tasfiyeden kaynaklı alacaklı olması sebebiyle miras hukuku ile mal rejimi hukukunu bir arada değerlendirerek tereke tasfiyesi ile mal rejimi tasfiyesinin aynı anda yapılmasında izlenecek metot incelenmiştir.