Tüm dünyada ve ülkemizde kanser vakalarının görülme sıklığı ve ölüm nedenleri oranı giderek artmaktadır. Bu artışta değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörlerinin payı büyüktür. Kanser, sürekli bakım gerektiren, bireylerin bütün yaşamlarını etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Kanser tanısı alan hastanın bakımı, tedavinin yanı sıra fiziksel, emosyonel ve sosyal yönleriyle desteklemeyi kapsar. Bu bütüncül bakım yaklaşımı, hemşirelerin tüm bilgi ve beceri birikimlerini kullanmalarını gerektirir.
Kanser vakalarının hızlı artışı onkoloji hemşireliğinin gelişimi üzerinde önemli bir etken olmuştur. Kanser hastasının bakımı, disiplinler arası yaklaşımı gerektirir ve bu noktada onkoloji hemşiresi önemli ve bütünleyici bir elemandır. Onkoloji hemşireleri; tedavileri süresince hastalara ve ailelerine, hastanın bakımına ilişkin gereken bilgileri ve tedavi ve bakımın gerekçelerini aktaran ve tüm bunların anlaşılmasını sağlayan öncü kişilerdir. Kanser hastalarında ortaya çıkan semptomlar; tedaviyi sürdürmeyi, yaşam kalitesini ve morbidite ve mortaliteyi etkilediğinden onkoloji hemşireliğinde semptom yönetimi önemli bir alandır. Hastaların yaşadığı semptom yükleri hastanın yaşına, cinsiyetine, primer kanser alanına, evresine, tedavisine, başka bir kronik hastalık varlığına göre değişkenlik göstermektedir. Semptom yönetiminde hemşirelik bakımı, evde veya bir sağlık kurumundaki bakımı kapsar. Planlama yapılırken hastanın yaşadığı uyum süreci ve özellikleri de dikkate alınmalıdır. Hemşireler, hastaların semptomlarını düzenli değerlendirmeli, fizyolojik semptomlar yanında psikolojik semptomların varlığını gözlemeli, hastaların ve ailelerin deneyimledikleri semptomların onlar için önemli olduğunu unutmamalıdırlar.
Onkolojide sık rastlanan semptomlar ve bu semptomların yönetiminde hemşirenin rollerine yer veren bu kitabın, hemşirelik mesleği için faydalı bir kaynak olması dileğiyle...
