Anayasa Hukuku, devletin ana teşkilat yapısını düzenleyen temel kanunları inceleyen bir hukuk bilim dalıdır. Anayasacılık, 18. yüzyılda anayasal kanunların ortaya çıkması ile kendine özgü bir hukuk dalı haline gelmiştir. Günümüzde birkaç istisna dışında, her devletin ana teşkilat yapısını düzenleyen "anayasa" adında "temel kanunu" bulunmaktadır. Anayasalar, diğer kanunlardan bazı özellikleriyle ayrılmaktadır. Normlar hiyerarşisinde anayasalar diğer kanunlardan üstündür ve diğer kanunlar anayasaya aykırı olamaz. Anayasaların yapılması ve değiştirilmesi diğer kanunlara göre katı usullere tabidir. Anayasalar hukuk düzeninin temel normlarına yer verdiğinden, diğer kanunlara göre çerçeve özelliğe sahiptir. Anayasalar ideolojik metinlerdir. Anayasaların siyasi anlamı, benimseten ideolojiye göre değişmektedir. Anayasacılık, 17. yüzyılda liberal ideolojiden doğmuş, 20. yüzyılın ilk yarısında sosyalist anayasacılık ve ikinci yarısında İslami anayasacılık ortaya çıkmıştır. İdeolojiler anayasaların maddi konusunda farklılık oluştursa da şekli anlamda anayasalar, devletin ana teşkilat yapısını düzenleyen temel bir kanundur.
Türkiye'de anayasa hukuku kitaplarında benimsenen genel yaklaşım, "Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku" ayrımına dayanmaktadır. Çoğunlukla bu iki konu iki ayrı kitapta incelenmektedir. Ancak, bu durum, konuların iç içe geçmesine ve tekrarlara düşülmesine yol açmaktadır. Bu çalışmada, genel esaslar ve Türk anayasa hukuku ayrımı konu bazında uygulanarak farklı bir yöntem izlenmiştir. Altı başlıkta konuların önce genel esasları daha sonra Türk anayasa hukukuna ilişkin yönleri incelenmiştir. Ders kitabı olması nedeniyle basit bir sistematik benimsenerek; Anayasa Kavramı, Devlet, İnsan Hakları, Yasama, Yürütme ve Yargı başlıkları altında tüm konular incelenmiştir.
Dördüncü baskıda; sistematikte yenilikler yapılmış, içerik son gelişmeler doğrultusunda tekrar güncellenmiştir.