Mehmed Âkif... O, gönülleri İslam selvileriyle süsleyen bir şairdi. O, iman ve aşk insanıydı. İslam, vatan ve istiklal sevdasıyla dolup taşardı yüreği. Bir bakardınız İstanbul’dan seslenirdi, bir bakardınız Anadolu’dan. Çanakkale’de onulmaz dertler içinde haykırırdı. Necid çöllerinde ağlar; Taceddin Dergâhı’nda kelime kelime, mısra mısra örerdi “Bülbül” şiirini. Ay yıldızlı bayrağa baka baka söylenirdi. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl. Ancak bunca mücadeleye, bunca gayrete, bunca özveriye rağmen yaşamının sonlarında gördüğü vefasızlıklar reva mıydı bu millet şairine? Ne acı ki memleketine hasret, içinde sıla özlemiyle veda edecekti bu dünyaya. *** Yepyeni kapak tasarımı, heyecanlı anlatımı, fotoğraf ve belgelerle bütünlenmiş hikâyesiyle eşsiz bir eser... Şükrü Altın’ın değerli kaleminden İslam ve millet şairinin hazin ama onurlu yaşam öyküsü...
Tanıtım Metni