Bağımsızlık savaşında bir kurtuluş destanı yazanlar, Cumhuriyet'in ilk yıllarında da bir kuruluş destanı yazmaktaydılar… Musa Ataş, Bursa'da o destanın hem anlatıcısı hem de yazıcılarındandır. Musa Ataş, Cumhuriyet kadrolarının yazdığı Bursa destanını anlatmaktadır…
Kurtuluş Savaşı'na katılmış bir Türk aydını, Bursa Gazeteciler Cemiyetinin kurucu başkanı, duayen gazeteci Ataş'ın 1928-1934 yılları arasında Hâkimiyet-i Milliye'de yayınlanan “Bursa Mektupları” sadece Bursa'yı anlatmaz. Yüz yıl önce Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu, buğdayı bile dışardan alan bir milletin kendi ipeklisini üretir hâle nasıl geldiğini bize en canlı biçimde göstererek geçmişle bugün arasında köprüler kurar…
Ataş'ın Hâkimiyet-i Milliye yazılarından herkesin öğreneceği şeyler vardır. Gazeteciler, halk için ve kamu yararı için nasıl gazetecilik yapıldığını öğrenirler. Valiler, belediye başkanları ve diğer yöneticiler, o en zor yokluk zamanlarında yolların, hastanelerin, fabrikaların ve okulların nasıl inşa edildiğini, modern kentlerin imkânsızlıklar içinde nasıl kurulduğunu okurlar. Doktorlar, sıtma ve diğer hastalıklara karşı hiç karşılık beklemeden verilen büyük mücadelelere tanıklık ederler. Öğretmenler, yüzlerce yıl karanlıklar içinde kalmış bir halkı aydınlatma savaşının nasıl verildiğini görürler. Ve bu mektupları okuyan herkes, en önemlisi de gençler, Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu öğreneceklerdir. Ataş'ın satırlarında o ruh, yüz yıl sonra yeniden hayat bulacaktır…