ÖMRÜ RAMAZAN OLANIN AHİRETİ BAYRAM OLUR Kemal Özer, modern dünyanın dayattıklarına inat Ramazan ruhuna uygun beslenme anlayışını sofralarımızın baş köşesine buyur ediyor. Bu sofra sadece bir arınma değil aynı zamanda ebedî bir bayramın müjdecisi. “Günümüzde insanlar hem iftar hem de sahurda diğer günlerden daha fazla yiyerek orucun sıhhatine zarar verebiliyor. Ramazan’a 75 kilo giren bir kimse Ramazan’ı kilo alarak tamamlıyorsa veya bayrama hâlâ 75 kilo olarak ulaşıyorsa, o kişi orucun kendisine sağlayacağı yararlardan bedenini mahrum etmiş demektir. Bilakis bedenin istirahat ve arınma hakkını engellemiş ve kendine zulmetmiştir. Şayet Ramazan ayı ile diğer aylar arasında hem fizyolojik hem de ruhî bir değişim olmayacaksa oruç tutmanın bir mânâsı olabilir mi? Kullarının aç kalmasından Allah’ın hâşâ bir menfaati olmadığına göre, oruç tutarak aç kalmamız maddî ve mânevî bir arınma sağlamayacak ise niye kendimizi bazı nimetlerden mahrum edelim ki? O hâlde orucu nasıl tutmalı? Orucun maddî ve mânevî arınmasından nasıl yararlanmalı? Normal günlerde çoğu kimse için iki öğün yeterken oruçlu iken dört beş öğün yemekten nasıl korunabiliriz? Bu soruların cevabını Ramazan sofralarımız ile tüketme biçimimizi gözden geçirerek verebiliriz.”
Tanıtım Metni