Türkiye’nin coğrafi konumu Türk dış politikasına ilişkin tartışmalarda en fazla vurgulanan özelliklerinden biridir. Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla farklı etnik gruplardan, kültürlerden, dinî inançlardan ve siyasi sistemlerden oluşan bölgelerin kavşağında bulunmaktadır. Bu bölgeler ile coğrafi yakınlığının yanında tarihsel, kültürel ve siyasal bağları Türkiye’yi söz konusu bölgelerde etkin bir aktör hâline getirdiği gibi, bu bölgelerden kaynaklanan sorunlardan etkilenmesine de neden olmaktadır. Dolayısıyla coğrafi konumu Türkiye için hem fırsatlar sunmakta hem de riskler yaratmaktadır. Komşu bölgelerde savaşların, darbelerin, devrimlerin, terörizmin, göçlerin, devletler arasında rekabetlerin ve çıkar çatışmalarının oldukça sık yaşanması bu bölgelerden kaynaklanan güvenlik sorunlarını öne çıkarmakta ve Türkiye’nin söz konusu bölgelerin sunduğu fırsatlardan yararlanmasını zora sokmaktadır. Ayrıca bu güvenlik sorunları Türkiye’nin dış politikadaki enerjisini komşu bölgeler üzerinde yoğunlaştırmasını gerektirmekte ve Orta ve Güneydoğu Asya, Afrika ve Latin Amerika gibi uzak coğrafyalarda da aktif bir dış politika izleme çabalarını zora sokmaktadır. Bu nedenle komşu bölgelerdeki güvenlik sorunlarının ve Türkiye’ye olan etkilerinin iyi analiz edilmesi Türkiye’nin bu bölgelerin sunduğu fırsatlardan yararlanabilmesi ve dış politikadaki hareket alanını genişletebilmesi için bir zorunluluktur. Bu kitap çalışması da tam olarak bunu yapmayı amaçlamaktadır.
Bu kitap, Türkiye’nin komşu bölgelerden kaynaklanan riskleri doğru bir şekilde değerlendirmesinin bunları bölgesel güç rolü oynamaya yönelik olarak fırsata dönüştürebilmesinin ön koşulu olduğu düşüncesinden hareket etmektedir. Bu nedenle Türkiye’nin komşu bölgelerdeki güvenlik sorunlarına yönelik politikalarını analiz etmeye odaklanan literatürdeki genel eğilimin aksine bu sorunların detaylı bir şekilde analiz edilmesi ve Türkiye üzerindeki etkilerinin incelenmesi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Böylece bu kitap, Karadeniz Havzası ve Kafkasya, Ortadoğu ve Akdeniz Havzası’ndan kaynaklanan güvenlik sorunlarını ve Türkiye üzerindeki etkilerini anlamaya yönelik kapsamlı bir analiz sunarak literatürdeki boşluğu doldurmayı hedeflemektedir.