"Bediüzzaman kadar yanlış anlaşılmış bir insana tarihte çok az rastlanır. Onun hakkında kalem oynatmak mayınlı araziye girmek gibiydi. Türkiye’mizin tarihinde ‘Psikolojik Savaş’ın kurbanı olan bu değere sahip çıkmazsak tarih bizi ayıplar diye düşündüm. Balık okyanusta doğar, büyür, yaşar ve ölür; fakat okyanusu bilemez. Bunun gibi, hakikatin kölesi olmuş hür adam Bediüzzaman’ı bilememişiz. Sahici bir insan, şefkatli bir üstad, yoksul ama kanaat zengini bir hoca, müthiş bir bellek, keskin bir zekâ, şaşırtıcı bir muhakeme gücü ile karşı karşıyaydım. Bu bilgileri okuyup kendime saklayamazdım çünkü kendimi borçlu ve sorumlu hissediyordum. Gerçekleri arayanlara vasıta ve vesile olmam gerekir, diye düşündüm."Prof. Dr. Nevzat TarhanÇağın vicdanı Bediüzzaman, doğup büyüdüğü topraklar, İslâm dünyası ve bütünüyle dünya büyük acılar yüklü zorlu bir sınanmadan geçerken, maddî-manevî her türlü savrulma ve bunalımın yaşandığı bir dönemde, bunca kargaşa ve gürültüye rağmen vicdanının sesine kulak vererek çağın ‘vicdanî normlarını’ belirlemiştir. Onun akıl ile kalbi buluşturan düşünce sistemi ve akıldan kalbe yolculuğu içeren yaşama modeli ise, bu vicdanî değerleri herkes için yaşanabilir hale getiren bir yol haritası niteliğindedir. Çağın Vicdanı Bediüzzaman, ‘çağın vicdanı’ olabilmiş bir düşünürü, hayatı ve tefekkürüyle gündeme taşıyor. Bu çağda kelimenin tam anlamıyla ‘insan’ olmak ve ‘insan’ kalmak isteyenler için, elinizdeki kitap çok şey söylüyor…
Tanıtım Metni