“Her şeyden evvel karla sarmaş dolaştır benim kışlarım. Kar kadar beyaz ve duru, kar kadar saf ve latif ve kar kadar dokunaklıdır. Kış güneşiyle karın birbirine dokunan ama ısıtmayan şiiridir bazen, bazense hayatımın tarihi menkıbesinin karla zenginleşen hikâyesidir. Bağırsan, çığlık atsan yankılanarak geri döner sesin sana, ağlasan o da ağlar, gülsen kahkahalarını işitirsin kulaklarında. O kadar o kadar üşür ki ellerin, gerçekten var mıyım diye kendine dokunursun ona dokunurken. Dedim ya dokunurken bile dokunaklıdır aslında…” Mehtap Kara “ Kalbimin kışını bahara çeviren beyaz bir düş görmüştüm bir vakitler. Mevsimler insan seçer mi? Yaşın, yaşanmışlığın güneşi yakar, kışı üşütür, yağmuru ıslatır mı? Çocukluğumda, masumiyet çağımda, dilimin ucunda eriyen bir kar tanesinin son nefesiydi mutluluk.” Leyla Yıldırım “Güneşin dünyaya dağıttığı altın taneciklerini toplamaktı kış.Kış muhabbetti, sohbetti; karda, boranda, tipide misafirlikti. Kış demek; gönlümüzü kardan yapıp dağıttığımız sevgiyle olmayan ceplerimizi ise güneşin dünyaya gönderdiği altın tanecikleri ile doldurmaktı benim çocukluğumda.” Gül Aksoy “Hatırlıyorum da kar manzaralı çocukluk kartpostallarım da vardı benim. Bacasından duman tüten çatısı karlı evlerim, kızaklarımı çeken geyiklerim, bahçemde kardan adamım vardı kartpostallarımda. Hele de içlerinde simli olanları paha biçilmezdi. Kart postallarımdaki bu minik pırıltılar, bir peri kızının sihirli değneğinden dökülürdü adeta manzaralarıma. Dökülür ve beni Alice’in Harikalar Diyar’ında bir dehlize sokar, gezintiye çıkarırdı.” Özlem TopalDökülürken yeryüzüne iri taneli karlar ve gökyüzü çatmışken kaşlarını biz bilirdik o gök simanın ardında güneşler açan gülücükler vardı. Yeryüzüne merhamet yağardı kar yerine ve soğuk kış rüzgârları değildi esen de bir sıcak kucaktı ruhumuzu saran, ruhumuza dokunan. Ve kar değil yıldızdan küreler yağardı üzerimize. Hatice GÜLPINAR
Tanıtım Metni