“Ev Ödevi: Bir Öğretim Efsanesi, her öğretmen, okul müdürü ve eğitim bölge müdürü için zorunlu kitap olmalı.” Boston Globe Çoğumuz ödevin beraberinde getirdiği hüsrana, yorgunluğa ve bıkkınlığa aşinayız. Ama ödev yapmanın bunlara değdiğini düşünürüz çünkü daha yüksek başarıyı olanaklı kıldığını, öğrenmeyi “pekiştirdiğini,” ders çalışma becerisi geliştirdiğini ve sorumluluk duygusunu güçlendirdiğini varsayarız. Oysa mantık ve deneyimlerin söylediği, ayrıca araştırma kanıtları, bu varsayımlarla ters düşmekte. Mevcut veriler ödevin küçük çocuklara hiçbir akademik yarar sağlamadığını gösteriyor, büyük çocuklarda gerekli olup olmadığı konusunda ise ciddi kuşkular yaratıyor. Dahası, ödevin nitelikli çalışma alışkanlıkları ve bağımsızlık geliştirdiği inancını da kökünden sarsıyor. Peki, ödev bize bin bir çeşit sorun yaratırken neden hâlâ çocukları evde ikinci vardiyaya zorluyoruz? Kohn’un her zamanki gibi keskin ve ayrıntılı incelemesi öğrenmeye dair birtakım yanlış anlamaların, çocuklara beslenen güvensizliğin ve hedefini şaşırmış bir rekabet odağının çocuk dünyasındaki serbest zamanı nasıl azalttığını ve aile yaşamındaki çatışmayı nasıl artırdığını ortaya koyuyor. Kohn, ödev tahakkümü ile savaşan ebeveynlerin ve ödev olmadan da yüksek bir öğretim kalitesi yakalandığını ortaya koyan okulların örnekleri üzerinden bizi okulda ve sonrasında olup bitenleri baştan değerlendirmeye, sonra da aile huzurumuzu ve çocukların öğrenme sevgisini kurtarmak için adımlar atmaya çağırıyor. “Bu tipik bir Kohn kitabı. İlgi çekici ve bilgilendirici… 300’den fazla atıf yapan, sıkı bir araştırma ürünü. Kohn statükoya başkaldırmakta ve kralın çıplak olduğunu göstermekte hiç bu kadar başarılı olmamıştı.” Kappa Delta Pi Record
Tanıtım Metni