Fransa’nın bir bölgesinde köylülerin akşam duaları uzun zaman şu satırı içermekteydi: “Bizi bütün kötülüklerden ve adaletten koru.” Elbette Fransa’nın köylüleri “adalet” ve adalet kurallarını temsil eden devletle olan belirsiz ve düşmanca ilişkilerinde yalnız değillerdi. Bu kitabın sayfalarında, insanlar ile onların hayatlarını yönetmek için adalet kuralları oluşturmaya çalışan devletler arasındaki bir takım merkezî ilişkileri tanıma fırsatını yakalayacaksınız. Neden bazı liderlerin vizyonlarını gerçekleştirmede daha çok, bazılarının ise daha az başarılı olduğuna ilişkin doyurucu cevaplar bulacaksınız. Birçok Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkesi, ellerindeki kaynaklara rağmen, toplumlarının davranışlarını yönlendirmede neden bu kadar zorlanıyor? Buna karşılık, neden çok az sayıda başka devlet böyle bir kontrolü kolayca oluşturabiliyor? Başarısız yasaların ve sosyal politikaların devletin kendisi üzerinde nasıl bir etkisi var? Bu soruları yanıtlarken Migdal, Üçüncü Dünya’da devletin rolüne daha önce bakılmamış bir perspektiften bakıyor. Güçlü Toplumlar ve Zayıf Devletler, devlet-toplum ilişkilerine ve Üçüncü Dünya’daki ekonomik, siyasal reform olanaklarına yönelik yeni bir yaklaşım sunuyor: Devletin diğer sosyal örgütlerle mücadelesini öne çıkaran bir devlet-toplum ilişkileri modeli ve devletlerin bu mücadelelerde üstünlük kurmasını sağlayan özelliklerini ele alan bir teori.
Tanıtım Metni