Hobbit, tüm zamanların en sevilen yazarlarından J.R.R. Tolkien’in zihninden yayılan hikâyeler aracılığıyla elflerin, büyücülerin, cücelerin, ejderhaların, orkların ve Yüzüklerin Efendisi’yle Silmarillion’da tasvir edilen birçok diğer yaratığın evi olan büyüleyici Orta Dünya’nın kapısını açan unutulmaz bir klasik.Kendi kendine yeten bir hayat süren Bilbo Baggins’in huzurlu günleri büyücü Gandalf ve bir grup cüce onu bir maceraya götürmek için kapısında belirdiğinde sekteye uğrar. Muhteşem Smaug adındaki ejderhanın yıllar önce cücelerden çaldığı Yalnız Dağ’ı ve hazineleri geri alacaklardır. Bilbo plana dahil olma konusunda ayak direse de bir hırsız olarak yeteneğini ve başarısını fark ettiğinde kendisi bile çok şaşırır!“Bilbo girişin eşiğinden başını bir kez daha uzatıp etrafa göz gezdirdiğinde, kelimenin tam anlamıyla derin uykudaymış gibi gördü Smaug’u, her türlü parıltıdan arınıp kapkara kesilmiş o koca vücuduyla ölü gibi hareketsiz uzanıyor, burun deliklerinden yoğunluk bakımından gözle bile görülemeyecek ölçüde zayıf bir dumanla eşdeğer bir hava üflüyordu. Tam zemine adım atmak üzereydi ki Smaug’un aşağı doğru sarkık duran sol gözkapağının altından gelen, incecik ama bir o kadar keskin kızıl renkli bir ışık fark etti. Bunca zamandır uyur numarası yapıyormuş meğer! Aslında tünelin girişini kollamaktaymış!”Alan Lee’nin çizimleriyle
Tanıtım Metni