Tarihte Kur’an’ı en iyi anlayıp yorumlayanlardan biri de Hz. Ömer’dir. Zira Hz. Ömer, Hz. Peygamberi en iyi tanıyan ve bilen insanlardan biridir. Kur’an’ın inişine şâhit olmuştur. Pek çok meselede Hz. Ömer’in düşündüğünü vahiy de onaylamıştır. Böylesine önemli bir şahsiyetin fıkhı, bizim için elbette çok daha önemlidir. Bugün Hz. Ömer gibi Kur’an’ın ruhunu iyi kavramış insanlara hararetle ihtiyaç bulunmaktadır. Ancak bizler ne Hz. Ömer’in içtihatlarını, ne de Kur’an’ı doğru anlayamadık. Anladığımızı da pratiğe ne kadar doğru yansıtabildik. Bugün bizler sadece sembol ve şekillere bağlı olmanın bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz. Çünkü Müslümanlık ne sadece şekillerden ne de sadece sembollerden ibarettir. Nasların maksadına ve özüne inemedik, bunu yapabilenin de kıymetini bilemedik, eleştirdik, dışladık terakkiye mâni olduk. Hz. Ömer’in bile içtihatlarını eleştirdik, değerini bilemedik, kendi yorumumuzu ön plana geçirdik. Oysa pratikte Hz. Ömer’in yapmış olduğu içtihatlar, Kur’an’ın ruhuna uygundur. Çünkü Hz. Ömer, Kur’an’ı en iyi anlayanlardan biridir. Tarihte toplumlar bazı daralmalar yaşamışlardır. Bu daralmaları aşmak için bazı açılımlar da ortaya koymuşlardır. Bu bağlamda toplumlarda, tarihin en büyük açılımını, Hz. Peygamber (sav) yapmıştır. Böylece Hz. Peygamber İnsanlık tarihinin en büyük devrimcisi olma özelliğini kazanmıştır. Onunla birlikte yürüyüşe çıkanlar ise en önemli şahsiyetler arasında yerlerini almışlardır. Hz. Peygamberden sonra tarihin akışı köklü bir biçimde değişikliğe uğramış yine daralmalar göstermiştir. Tarihteki bu daralmayı da Hz. Ömer aşmıştır. Müslümanların yaşadığı bu daralmayı Hz. Ömer zamanında tekrar koklu değişiklikler yapılarak aşılmıştır. Hz. Ömer, döneminde olağan üstü kararlar almıştır. Gerek idari, sosyal ve iktisadi alanda gerekse sosyal alanda köklü değişiklikler yapmıştır. Hz. Ömer, fert başına düşen milli gelir azalması, kadınların mehirlerinin hususunda yüksek meblağlar istenmesi karşısında rahatsızlığını dile getirmiştir. Ancak kadınların sosyal güvenliklerini temin etmesi karşısında evlilik sözleşmelerinde fazla mehir isteyen kadınları uyararak Hz. Peygamber (sav)’de kız vermiştir. Kızlarına ne kadar mehir tahsis ettiği ortadadır. Sizlere ne oluyor da yüksek meblağlar talep ediyorsunuz diye serzenişte bulunun Hz. Ömer’e Sahabiyettan bir kadının ayet okuyarak verdiği cevap dikkat çekicidir. Ya Müminlerin Emiri.! Sen doğru söylemiyorsun. Allah (cc) Kur’an’ında şöyle buyuruyor. Kadınlarınıza verdiğiniz mehirlerin hakkındaki ayeti okuyarak Hz. Ömer’i bu hususta uyarmış ve Hz. Ömer “ Kureyşli kadın doğru söyledi, Ömer hata etti” diyebilmiştir. Hz. Ömer döneminin en belirgin niteliği, bireysel sorumluluktan kurumsal sorumluluğa geçişi görmekteyiz. Yani İslâmî değerlerin kurumsal müesseseler aracılığı ile yürütülmesi gelmektedir. Diğer bir deyişle Hz. Ömer dönemi, İslâmî değerlerin kurumsallaşma zeminini oluşturmaktadır. İslâmî ilkelerin kurumsallaşması, İslâm dininin anlaşılmasında en önemli noktalardan biridir. Öyle ki kurumsallaşma konusunun iyi anlaşılamaması bilginler arasında ihtilaf edilen meselelerin başında gelmektedir. Naslardaki bu ilkesel prensiplerin kurumsallaşma sürecinin pek çok tartışmaları da beraberinde getirdiği görülmektedir.
Tanıtım Metni