Sorunlarımızın “Kök hücre”si olarak Türk-Kürt ilişkileri sorunumuz hallolmadan…• İmralı’ya Ne’ye gittim: Öcalan’dan MEKTUP getirmeye mi, İmralı’ya KİTAP götürmeye mi?• İstanbul seçimleri için mi KÖTÜ kullanıldım, İstanbul seçimleri mi İYİ kullanıldı?• Kitaplarımı ulaştırmayan İKİ TARAF burada nasıl “pürüzsüz” anlaşırdı, bu çifte kalenin kapıları nasıl menteşesinden söküldü?• Erdoğan’a 9 yıllık, İmralı’ya 20 yıllık ulaşma MARATONUM nasıl salimen “Finish”ine ulaştı?• Öcalan (ikinci görüşmede), niye “Seni buraya Allah gönderdi” dedi?• İstanbul seçimleri için mi, 100 yıllık meselemizin bir çay bardağı kırmadan bir haftada hâlli için mi dedi?• Mektup mu beni profesör etti, profesörlüğüm mü mektubu yaptı?• “Kürt sorunu” diye bilinen sorun “dolandırmasız” olarak Ne’dir?• “Kürt sorunu” değil BİNYILLIK Türk-Kürt ilişkileri sorunumuzun bir haftada hâlli mümkün mü?• İki taraftan engelleyenlerin açık adreslerine hangi yoldan, nasıl ulaştım?• Bunlar o adreslerinde nasıl derdest edilebilir?• Koyunun CAN derdi kasabın ET derdi mücadelesinde hep Kasap mı kazanacak?• Fillerin kavgasında Çimenlerin ayak altında gitmesi makus talihinin Bir Son’u yok mu?• Onun için dedim: “…bu çalışma, bir kitap olma maksadıyla değil, yaşadığımız bu kadim toprakların çok-gecikmiş hakkı olan bir sivil penceresi olma hayalinin, ruhu ve zihni ile ortaya çıkmıştır: Zira bu “pencere” Türk-Kürt ilişkileri sorununu, tabiri caizse, yağdan kıl çeker gibi çözmenin manzarasına açılır. “Ölüp öldürmek değil, yaşayıp yaşatmak” ile...
Tanıtım Metni