Beyaz ırkın üstünlüğü, modern dünyayı bugünkü hâline getiren ve adı anılmayan siyasal sistemdir. Oysa sizler bu terime siyaset kuramı alanında değil başlangıç, ileri düzey metinlerde bile rastlayamazsınız. Lisans düzeyindeki standart bir felsefe dersinin müfredatı Platon ve Aristo ile başlayacak, belki biraz Augustine, Aquinas ve Machiavelli’den bahsedecek, yoluna Hobbes, Locke, Mill ve Marx ile devam edecek ve nihayetinde Rawls ve Nozick ile sonlanacaktır. Burada sizlere aristokrasi, demokrasi, mutlakıyet, liberalizm, temsili hükümet, sosyalizm, refah kapitalizmi ve liberteryenizm kavramları tanıtılacaktır. Ne var ki bu ders, her ne kadar Batı siyasal düşüncesinin iki bin yıllık serüveninden fazlasını kapsıyor ve siyasal sistemlerin görünürdeki dizisi üzerinden boylu boyunca geçiyor olsa da, dünyaya geçtiğimiz yüzlerce yıl boyunca şekil vermiş olan temel siyasal sistemden hiçbir şekilde bahsetmemektedir. Bu ihmal, elbette bir rastlantı değildir. Bilakis bu ihmalin varlığı, klasik ders kitapları ile müfredatların çoğunlukla beyazlarca tasarlanmış ve yazılmış olduğu gerçeğini yansıtmaktadır. Bu kişiler kendi ırksal ayrıcalıklarını öylesine kanıksamışlardır ki, bunu siyasal bir mefhum, bir hâkimiyet biçimi olarak dahi görmemektedirler. Ne kadar ironiktir ki yakın küresel tarihin en önemli siyasal sistemi -yani sayesinde beyazların beyaz olmayan insanlar üzerinde tarihsel olarak hüküm sürdüğü ve birçok önemli açıdan hâlen süregiden bu hâkimiyet sistemi- bir siyasal sistem olarak bile kabul edilmemektedir. Beyaz ırkın üstünlüğü öylesine kanıksanmıştır ki üzerinde onları siyasal addetmemiz beklenen diğer sistemlerin onun zemininde vurgulanıp öne çıktığı bir arka plan hâlini almıştır. Bu kitap, görünüzü yeniden odaklamaya yönelik bir çaba, bir bakıma başından beri hep orada olanı görmenizi sağlamayı amaçlayan bir girişimdir.
Tanıtım Metni