Tıp bilimindeki gelişmeler, ilaç araştırmaları, aşı üretim teknikleri, tıbbi cihaz ve malzeme teknolojilerinin ilerlemesi, hastaların yaşama tutunduğu insanlık onurunu yücelten sonuçların alınmasına yardımcı olmuştur. İnsan sağlığı ve yaşamı, hekimler ve sağlık yöneticileri için en yüksek değer olmalıdır. Sağlık hizmetlerinde kullanılan malzeme ve cihazların ekonomik değeri, insan yaşamının değerinden daha yüksek değildir ancak bu durum kaynakların her zaman sınırlı olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
Sağlık hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için tıbbi ekipman, tıbbi sarf malzeme ve ilaç gibi sınırlı kaynak kullanımı gerekliliği vardır. Sağlık ürünlerinin önemli bir kısmının ülkemizde ithalata dayalı kaynaklar olmasının da etkisiyle bu ürünler daha da sınırlı hâle gelmektedir. Sağlık yöneticileri ve özellikle hekimler olmak üzere sağlık çalışanları, kaynakların sınırlılığının arttığı, taleplerin tam olarak karşılanamadığı dönemlerde tercihte bulunmak ve dağıtım kararı vermek zorunda kalabilmektedir. Değer sorunlarına yol açılmaması için dağıtıma yönelik kararlarının adalet çerçevesinde ve rasyonel olması beklenmektedir.
Kaynakların nasıl ve kime dağıtılacağı, sağlık hizmetlerinde paylaşımın adalet temelinde nasıl sağlanacağı konusu etik çerçevede incelenmesi gereken bir alandır. Bu kitapta; adalet kavramı, sağlıkta kaynak dağıtımı, ürün güvenliği ve Türkiye'nin COVID-19 pandemisindeki kaynak dağıtımına ilişkin tepkisi incelenmiştir.
