Savaş çalışmalarının erken dönemlerinden itibaren savaşla ilişkili olduğu ileri sürülen toplumsal yapılar, siyasi düzenler, ekonomik sistemler, teknolojik yetenekler, güvenlik paradigmaları büyük dönüşümler geçirdi ve geçiriyor. Diğer yandan savaşın mekânının algılanışı, medya, toplumsal cinsiyet ve hukuk kuralları gibi günlük yaşamın çeşitli yüzleriyle de ilişkisi olduğuna şüphe yok. Bununla birlikte bütün bu alanların ve bunları ele alan disiplinlerin hiçbiri savaşı anlamakta tek başına yetkin değil.
Savaş çok boyutlu bir olgu. Bu nedenle onu anlamaya yönelik yaklaşımlar da çok boyutlu olmalı. Bu noktadan hareketle savaşı kavramayı amaç edinen her çalışmanın olabildiğince kapsayıcı bir şekilde disiplinlerarası nitelikte olması gerektiğini düşünüyoruz. Tek boyutlu analizler yerine ancak siyaset, ekonomi, teknoloji, hukuk, medya, toplumsal cinsiyet, mekân ve güvenlik alanlarının tümünü birden kapsayan bütüncül bir yaklaşım, savaşı anlamakta faydalı olabilir. Bu derleme, savaş çalışmalarına böyle bir disiplinler arası yaklaşım getirmek amacıyla oluşturuldu. Savaşı anlamak için bu kitapta ortaya konulan çabanın yeterli olmayacağına hiç şüphe yok. Dolayısıyla bu derlemenin katkısı, savaşı anlamaya çalışan her bir disipline, komşu disiplinlerden yeni çerçeveler açmak, yeni bakış açıları kazandırmak olabilir ancak. Zira savaşa dair belki de en somut bilgimiz onu hâlâ yeterince anlayamadığımızdır.