Türkiye’de sandık güvenliğinin önemi, Gezi eylemleri sonrasında,2014’te Oy ve Ötesi’nin sandık güvenliği merkezli bir demokrasi hareketi kurmasıyla başladı. O günden bugüne bu hareket büyüdü, gelişti. Partiler “sandık güvenliği” temasını sahiplendiler.Seçil Türkkan, Seçim Güvenliği için Sandıkları Korumak başlıklı kitabında, çok farklı siyasal ve sosyal kimliklerden insanların müşahit olarak yaşadıkları deneyimleri aktarıyor. Sandıkları korumak için sandık başında birlikte hareket eden müşahitler, yurttaş ve gönüllü temelli “kendi demokrasini kendin yap” hareketiyle ilgili ilham verici gözlemlerini anlatıyorlar. Slogansız slogan, protestosuz protesto çağında, birbirimizle konuşmanın ve tanışmanın bir yolunu gösteriyorlar. Kitapta ayrıca ilk kez sandık müşahitliği yapacak olanlar için bilgilendirme ve tavsiyeler kılavuzu yer alıyor.Sandık başında sigaraya başlamaktan, silahla tehdit edilmeye, odaya kapatılmaktan, ilk sivil toplum tecrübesini deneyimlemeye, bir anarşisti sandık korumaya ikna etmekten, en yakın arkadaşlarını sandık başında edinmeye, hatta evliliğe uzanan bu “anılar”, kaybolmasına izin veremeyeceğimiz, bizim hikâyelerimiz. Demokrasinin temel bir kurumunu savunmak için harekete geçenlerin hikâyeleri. “Gündemin yüzde 30’u seçim güvenliği olmalı çünkü ne kadar çok şeyi değiştirebildiğini bana görevli olduğum seçim gösterdi. 2019 Mart ve Haziran’a baktığımda Pursaklar deneyimim bana İstanbul’un sandık güvenliğiyle kazanıldığını düşündürüyor.” Korcan, 2018’de Pursaklar’da müşahit
Tanıtım Metni