Müzik, sinemanın daha ilk yıllarından bu yana, gerek sessiz film döneminde sinema salonlarında canlı olarak gerekse de tekniğin gelişmesi sonrası görsel kayıtla birlikte sinemada kendine yer bulmuştur. Bu çalışmanın kapsamı da müzik kullanımına yer verilen sinema eserlerinde, bu kullanımların hukuki temelinin tespit edilmesi ve hem sinema eseri sahipleri hem de müzik eseri sahipleri ile diğer hak sahipleri bakımından, bu tür kullanımlar nedeniyle doğabilecek hukuki sorunların aydınlatılmasıdır.
Çalışma kapsamında bahsedilen "sinema eseri"nin yalnızca geleneksel sinema filmleri ile sınırlı olduğu da düşünülmemelidir. Zira hukukumuzda, Kıta Avrupası hukukunda örneklerine rastlandığı şekilde bir görsel, işitsel eser üst kavramının olmayışı, dolayısıyla video klip, reklam filmi, sosyal medya paylaşımları gibi çoğu zaman hareketli görseller ile müziğin bir arada kullanıldığı yaratımların, sinema eseri olarak korunup korunamayacağı da yine çalışmada tartışılan konular arasındadır.
Bu doğrultuda öncelikle, ortaya konan yaratımların Türk hukuku kapsamında sinema eseri olarak kabul edilmesinin şartları ile hangi tür yaratımların sinema eseri olarak değerlendirilebileceği tartışılmış, sinema eserlerinde müzik kullanımından doğan hukuki sorunların tespiti açısından ise hem sinema hem müzik eserlerinde eser sahipliği, mali hak devir sözleşmeleri, müziğin sinema eserlerinde kullanım şekilleri ve buna bağlı olarak, bu kullanımların hangi mali hak kapsamında değerlendirileceği gibi hususlara değinilmiştir.
Çalışmada konuya dair öğretide tartışmalı olan hususlar yanında, ağırlıklı olarak yargı kararlarına konu olmuş uyuşmazlıklar üzerinden bir inceleme yapılmaya çalışılmış, Yargıtay kararları ile ilk derece mahkemesi kararlarından da faydalanılarak, öğretideki tartışmaların güncel uygulamaya yansımasına dair fikir edinilmesi amaçlanmıştır.