Spinoza ve Sürekli Demokrasi, yaygınlaşmaya hep açık bedensel-zihinsel özerklikleri, bunlara denk düştüğü için sınırlanması saçmalık olan bir ifade özgürlüğünü, göç sorununu içeren bir iletişim hakkını ve bunların sürekli devinimini anlatır: Tabiatla özdeşleşen sonsuz “bir” demokrasi. İfade özgürlüğü, özerklik ve göç sorunları 2004’te yayımlanan Varolma Direnci ve Özerklik’te ele alınmıştı. Bu kitabı, Akal’ın Spinoza üzerine aynı fikri taşıyan bazı metinlerinin bulunduğu Kimlik Bedenin Hapishanesidir başlıklı (R. Ergün’le) ortak çalışma izlemişti. İki kitapta ele alınan sorunlar, göç konusunda görüldüğü gibi güncelliklerini ağırlaşarak korudular, hatta artık iyice görünür oldular. Kitapların tükenmesi, ana çizgiye sadık kalan, ama özellikle Epikuros, Lucretius, Machiavelli, Nietzsche ve Kelsen’e odaklanmış okumalar üzerinden, onlara farklı biçim ve içerik kazandıran bir bütünün oluşturulmasını gerektirdi. Bu bütüne yeni metinler eklenirken, çalışmanın tamamı gözden geçirildi, değişiklikler ve kısaltmalar yapıldı. Bazı ekler bölüm ya da dipnot olarak metne dahil edilirken, aralarından çıkarılanlar da oldu.
Tanıtım Metni