Zümrüdüanka olmak… Kendi küllerinden yeniden doğmak… İşte travmatik bir yaşantıdan sonra ayakta kalıp hayata yeniden tutunma çabasını anlatan bir benzetme… Zümrüdüanka kuşu, kendi küllerinden yeniden var olmayı temsilen kullanılan mitolojik bir ögedir. Bu benzetmeyi, sosyal medyamda gezinirken yaşadığı doğal afetin üzerinden kırk gün geçmesine rağmen hâlen ağlayamadığını söyleyen bir afetzededen alıntıladım (Beni bağışlasın). Kendisini tanımıyorum… O kadar yerinde bir benzetmeydi ki burada onu kullanmadan edemedim…
Travmatik stres konusunda uygulamaya yönelik sade bir dille yazılmış eser sayısı oldukça azdır. Herkesin okuyarak anlayabileceği ve uygulama imkânı bulabileceği bilgilerin yer aldığı bu eser önemi bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Evet… Biliyoruz, hiçbir psikolojik travmanın izleri tamamen silinemez. İyi olan şu ki bireyin yaşamına kaldığı yerden devam etmesini sağlamak için yapılması gerekenler var. İşte bu kitapta bunlardan bahsedilmektedir.
Eserde çocuklara özellikle geniş bir yer ayılmıştır. Bu eser özellikle eğitimcilerin, psikolojik danışmanların, psikologların, afet ilk yardım görevlilerinin, arama kurtarma ekiplerinin, kamu idarecilerinin ve anne babaların başvurması için yazılmıştır.
Son bir noktayı bildirmek isterim. O da şudur: Bu kitap, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş-Hatay depreminin oluşturduğu acil bir ihtiyaçtan doğmuştur; beğenilme kaygısıyla değil işi “insana yardım” olanların faydalanması ümidiyle yazılmıştır.