Arabuluculuk kurumu,7.6.2012 tarihinde kabul edilen 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile hukukumuza dâhil olmuş, anılan yasa hükümleri (bir kısmı daha önce yürürlüğe girse de) tam olarak 22.6.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Belirtelim ki bu hükümler, ihtiyari arabuluculuk kategorisinde olan mevzuatı ifade etmektedir.
Zorunlu (dava şartı) arabuluculuk kurumunun hükümleri ise, ilkin 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3. maddesi hükmü ile (İş kazaları veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarıyla, bu konulara ilişkin tespit, itiraz ve rücu davalar hariç) iş davaları bakımından 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Zorunlu (dava şartı) arabuluculuk hükümlerinin kabul edildiği ikinci dava türü ticari davalar olup (7155 Sayılı K.m.20; 26/1-a; TTK m.5/A), bu hükümler 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Tüketici davalarına gelince: 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 59. maddesi hükmü ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesine (A) bendi eklenmek suretiyle, bazı istisnai davalar haricinde, tüketici davalarında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk kurumu kabul edilmiştir.
7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 63. maddesine göre, 7251 sayılı Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. 7251 sayılı Kanun 31199 sayılı Resmi Gazete'de 28/07/2020 tarihinde yayımlanmıştır. Dolayısıyla 28/07/2020 tarihinden itibaren (bu tarih dâhil) tüketici mahkemelerinde açılan (kanunda sayılan istisnalar dışında kalan) davalar dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmaktadır. Kısacası tüketici davaları bakımından ise arabuluculuk dava şartı 28.07.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Kitap, ihtiyari ve zorunlu arabuluculuk hükümlerini genel olarak incelemekle birlikte, tüketici uyuşmazlıklarında uygulanan zorunlu arabuluculuk hükümlerine odaklanmış, bu alanda ihtiyaç duyulan bilgileri, yasa, mevzuat, uygulama ve öğreti bakımından bir bütün olarak uygulayıcının yararlanmasına sunmayı amaçlamıştır. Belirtelim ki çalışmada salt mevcut bilgilerin derlenip sunulmasına değil, uygulamada karşılaşılan veya karşılaşılması muhtemel birçok hukuki problemin de aydınlatılmasına, hukuki çözümlerin üretilmesine çaba gösterilmiştir. Bu konularda en yeni Yargıtay ve BAM kararlarına ulaşılmaya çalışılarak, zorunlu arabuluculuk hükümlerinin tüketici uyuşmazlıkları alanındaki öznel görünümü ve işleyişi hakkında uygulayıcıya yardımcı bir kaynak oluşturmaya gayret edilmiştir. Bunun ne ölçüde başarıldığının takdiri ise elbette okura, uygulayıcıya ait.