Uluslararası hukukun nispeten yeni fasıllarından biri olan uluslararası hava hukuku yüzyıllık bir mâzîye sahiptir. Çeşitli yönleri bulunan hava hukukunun hava sahası, hava araçları, uluslararası hava seyrüseferi, uluslararası hava ulaşımı, uluslararası havacılığın kurumsal yapılanması gibi uluslararası kamu hukuku konularını düzenleyen çok taraflı antlaşmalar, 1. Dünya Savaşından sonra ve 2. Dünya Savaşı sürerken kabul edilmiştir. Paris Sözleşmesinin yerine geçen Şikago Sözleşmesinin getirdiği düzeni, başta ICAO olmak üzere yetkili uluslararası örgütler tarafından vazedilen seyrüsefere, emniyete ve diğer teknik konulara ilişkin standartlar ile hava ulaşımına dair ikili anlaşmalar tamamlamaktadır. Bir rekabet konusu olmayıp umumun menfaatini ilgilendiren seyrüsefer emniyetine ilişkin hususlarda uluslararası işbirliği geniş bir şekilde gerçekleşmekte ve düzenlemeler teknik gelişmeler karşısında hukukî yeterlilik sağlamak üzere sürekli güncellenmektedir. Uluslararası hava ulaşımı ise nispeten parçalı bir görünüme sahip olup, düzenlemelerin kapsam ve içeriği, devletlerin işbirliği, ticaret ve rekabet politikalarının etkisiyle dönem dönem değişime uğramaktadır. Uluslararası hava ulaşımının tedrîcî olarak liberalleştirilmesine rağmen, düzenlemeye konu olmaya devam eden hususların "açık semalarda kalan bulutlar" olduğu değerlendirilmektedir.
"Uluslararası Hava Hukuku - Hava Sahasının Hukukî Rejimi" isimli kitapta hava hukukunun uluslararası kamu hukuku boyutu ele alınmaktadır. Kitapta uluslararası hava hukukunun temel kavram, kurum ve esasları göz önünde tutularak, hava sahasının ülkesel ve işlevsel rejimi dinamik boyutuyla uluslararası hukuk çerçevesinde açıklanmaktadır.