İktisat literatürünün var olmaya başlamasından itibaren üzerinde en çok tartışılan konulardan biri de ülkelerin uluslararası ticarete açıklığıdır. Belirli dönemlerde serbest ticaret politikalarına ağırlık verilirken, belirli dönemlerde de korumacı ticaret politikaları yoğun bir şekilde kullanılmaya çalışılmıştır. Geleneksel politikaların geçerli olduğu dönemlerde söz konusu olan serbest ticaretin her ülkeye fayda sağlayacağı düşüncesi; imkânların, tercihlerin ve ülkelerde hakim olan iktisadi anlayışın değişim ve gelişim göstermesi ile yerini zaman zaman korumacı politikalara bırakmıştır.
Küresel ticari yapı incelendiğinde çok sayıda ülkenin uluslararası ticaret teşviklerine önem verdiğine ulaşılmaktadır. İhracatın teşvik edilmesi, özellikle nihai ürüne dayalı ithalatın sınırlandırılması, özelde endüstrilerin genelde de ülkenin uluslararası rekabet gücünün artırılması ve cari dengenin sürdürülebilir bir yapıda sağlanabilmesi için uluslararası ticarete dayalı teşvik sistemleri yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.
Bu çalışmada öncelikle uluslararası ticaretin teorik temelleri üzerine durulmuş ve ardından farklı otoritelerce uluslararası ticarete yönelik olarak uygulanan destekler incelenmiştir. Son olarak ülkemizde yoğun bir şekilde kullanılan ekonomik etkili gümrük rejimlerinden biri olan dahilde işleme rejimi üzerine yoğunlaşılarak bu rejimin temel ekonomik göstergeler üzerindeki olası etkileri analiz edilmiştir.
