Biz de onlar gibiyiz. Yusufçuk kuşları olarak uçmaya devam edeceğiz.Leyla ILDIR, gerçek yaşam öykülerinden hareketle yazdığı Yusufçuk Kuşları’nda okuru acımasız ve dramatik bir yolculuğa çıkarıyor. Aysel, Nergis, Levent ve… Mine. Birbirlerinden habersiz, hayatta kaybettikleri üzerinden yeni bir yaşam kurmaya çalışan, kanatları kırılmış yusufçuk kuşları… Bir bahar mevsiminde yolları kesişen özgün karakterlerimiz, bazen birbirlerine kenetleniyor, bazen yaralarını sarmaya çalışıyor, bazen de uçurumlardan savruluyorlar. Beklenmedik anlarda ihanete uğrayıp, kimi zaman güvenleri zedelenip, küçük düşürülüp yeniden hayata tutunmaya çalışanların gerçek ve kederli hikâyeleri…Yusufçuk Kuşları, herkesin kendinden bir parça bulacağı, elinizden bırakamayacağınız duygu yüklü her bir olay ve durumun gerçek olduğu bir anlatı.Biz insanlar da yusufçuk kuşları misali kayıplar verir, yanar dururuz, yanarız da kanatlarımızı açıp uçup gidemeyiz. Çünkü yapmamız gereken kanat açıp uçup gitmek değil, Zümrüdüanka gibi küllerinden doğmak ve onun yolculuğundan geçmektir. Herkes kendinden gelir, kendine gider.Binlerce kez yanıp kavrulmak gerekse de.
Tanıtım Metni