Dünya’daki yaşamı topyekûn değiştirebilecek onlarca farklı felaket olduğu bilinen bir gerçektir. Süper yıkımların besin zincirinin yukarısındaki canlıları daha çok etkilediği anlaşılmaktadır. Bir sonraki süper yıkımdan en fazla zarar görecek canlı topluluğunun da insanlar olacağı açıktır. Diğer canlıları öldürerek yaşamına devam eden çoğu canlının tersine, kendini onlardan daha üstün gören bir moral motivasyonla güdülenmiştir. Bilim insanlarının büyük bir bölümü Dünya’daki yaşamı olumsuz etkileyebilecek felaket senaryoları üzerinde yoğunlaşmakta, alınabilecek tedbirleri ve olası çözüm yollarını araştırmaktadır. Yakup, bu bilim insanlarından birkaçının öyküsüdür. Yakup; değişimle, insanın karşılaştığı sorunlara çözüm üretirken gerçekleştirdiği uyumla ilgilidir. Yaraların iyileşirken orijinalinden farklı dokular ortaya çıkarması gibi büyük felaketlerin toplulukları şekillendirmesini ele almaktadır. Bilim, bilimci ve bilimsellik gibi kavramlar etrafında polemiklerin de ister istemez yer aldığı bir bilim kurgu yapıtıdır. Diğer bir yandan Yakup aile, komşuluk, doğa, kuşak çatışması, kıyamet gibi gündelik konu ya da sorunlarla da ilgilidir. Alt sınıftan sıradan bir insanın gözüyle de Dünya’nın sonu ele alınmaktadır. Rutin kaygılar dışında, bilimsel olgulara da sıradan bir bakış açısı sunmaktadır.