Mağara duvarlarına resimler yapıldığı, kil tabletlere çivi yazısı kazındığı günden bu yana yazı var olmuştur. İnsan iletisini resme, tablete, taşlara işlemiştir. İletinin alınması ise okumadır. Okuma eylemi, geçmişten günümüze pek çok renge bürünmüş ve şekilden şekile girmiştir. Sokağındaki sessiz ve üzgün bir kalabalığı görüp komşusunun cenazesi olduğunu anlayan mahalleli, gökyüzündeki bulutlara bakıp yağmurun yağabileceğini öngören çiftçi, televizyonundan alt yazılar aracılığıyla haber izleyen vatandaş, telefonundan sosyal medyayı takip eden kişi, metro yerleşim planına bakıp hangi istasyonda inmesi gerektiğini anlamaya çalışan yolcu okuma eylemini gerçekleştirmektedir.
Bu kitapta insanın okuma eylemiyle ilgili hâlleri, yaşadığı güçlükler, okumanın önemi, okuma eyleminin nasıl bir dil becerisi olduğu, bu eylemin nasıl bir kültür hâline gelebileceği üzerinde durulmuştur. Ayrıca bu kitap, gençlik edebiyatını da ele almıştır. Gençlik edebiyatı, benlik arayışı ve topluma katılım sürecinde ergenlere destek olurken onların okuma kültürü edinmelerini de sağlayacaktır.
Çalışmalar, beşinci sınıftan itibaren sınıf düzeyleri yükseldikçe zayıflayan bir okuma tutumunu ortaya koymuştur. Oysaki okuma eyleminin bir zevk hâline gelmesi, yaşam boyu bir alışkanlık hâline gelmesi hem bireye hem de topluma olumlu katkılar sunacaktır. Nüfusunun önemli bir kısmını gençlerin oluşturduğu Türkiye’de hem bireyin hem de toplumun gelişimi için çocuk ve gençlere okuma zevk ve alışkanlığı kazandırmak gerekir. Bu noktada gençlik edebiyatı ürünleri, süreci olumlu yönde etkileyecek okuma materyalleri olarak gözükmektedir. Dolayısıyla Gençlik Edebiyatı ve Okuma Kültürü kitabı Okuma Eğitimi ve Gençlik Edebiyatı derslerinde öğrencilere, öğretmen adaylarına ve akademisyenlere bir katkı sunabilecektir. Ayrıca öğrenciye hangi kitabı tavsiye edeyim, çocuğuma ne okutayım sorularına cevap verecek biçimde eğitimcilere, anne ve babalara destek olacaktır
