İlk defa ortaya çıktıkları tarihsel dönemlerle, dünyaya bakışlarıyla ve yaptıkları seçimlerle modernitenin birer ürünü ve örneği olan süperkahramanlar, popüler sinema aracılığıyla günümüzün postmodern dünyasına taşınmıştır. Batman Begins (2005), The Dark Knight (2008), The Dark Knight Rises (2012), Captain America: The First Avenger (2011), Captain America: The Winter Soldier (2014) ve Man of Steel (2013) filmlerinde, süperkahramanların bir anlamda 'karşı karşıya geldikleri' bu yeni dünya, eski olanla ilişkisini bazıları çok keskin ve suçlayıcı, bazıları neredeyse farkedilmeyecek denli akışkan ve karmaşık birtakım karşıtlıklar aracılığıyla kurar.

Modern ve postmodern arasındaki bu eşzamanlı uzlaşma ve suçlamanın tam ortasında yer alan süperkahramanlar, günümüz dünyasına aktardıkları 'eski usül' halleri ve kaygılarıyla postmodernitenin kaygan zeminli kaotik dünyasında kendilerini yeniden konumlandırır ve varlıklarını bu yeni dünyada karşılaştıkları sonsuz suçlamalar karşısında bir kez daha ümitsizce haklı kılmaya çalışırken, bize de en temel ve onurlu biçimiyle 'insan' olmanın ne anlama geldiğini yeniden hatırlatırlar.