Sosyal bilgiler, en genel anlamı ile doğrudan ya da dolaylı olarak insanı ilgilendiren her türlü bilginin sentezlendiği bir alan olarak belirtilebilir. Sosyal bilgiler konularının, insan, insanın içinde yaşadığı toplumsal varlığın seyri ve özellikle hayati devamlılığını sağlama açısından önemli olduğunu söylemek mümkündür. Bireysel olarak
da sosyal olarak da sürekli aktif bir yaşam süren insanoğlu için mevcut bilgilerin yanında sonradan edineceği bilgilerin doğruluğu, güvenirliği ve fayda sağlaması önem arz etmektedir. Belirtilen bu konuların eğitim öğretim faaliyetleri çerçevesinde daha sistematik olarak ele alınmasının gerekliliği de zaman içerisinde ortaya çıkmıştır. Öğretim boyutunda konuların hassaslığına hedef kitlenin yaş aralığı ve gelişimsel özellikleri de eklendiğinde sosyal bilgiler alanının önemi bir kat daha artmaktadır. Modern eğitim-öğretim yaklaşımları çerçevesinde sosyal bilgiler konularının teorik bilgiler olarak kalmasının yanında uygulamalı olarak da değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de sosyal bilgiler eğitimi alanında, değişen/gelişen ülke ve dünya koşulları ve yukarıda vurgulanan konular çerçevesinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Özellikle öğretim programlarının her açıdan tekrar ele alınması ve geliştirilmesi bunun en güzel örneğidir. 2004 yılından itibaren ilköğretim okullarındaki Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın geliştirilmesi adeta bir dönüm noktası olarak sayılabilir. Sosyal bilgiler öğretiminin etkinlik temelli ve disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınması program geliştirme çalışmalarında ön planda tutulmuştur. Öğrenci tarafından edinilen bilgilerin beceri olarak sergilenmesi vurgusu önemli bir unsur olarak ifade edilebilir. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar 1, 2 ve elinizdeki 3. kitabın yazımında, belirtilen hususların ele alınmasına dikkat edilmiştir. Konular, sosyal bilgiler eğitimi ile ilişkilendirilmiş, teorik bilgilerin yanında uygulamaya yönelik örnekler de bölümlerde sunulmuştur.