Dünya üzerinde ve ülkemizde her yıl milyonlarca doğum gerçekleşmektedir. Fiziksel ve zihinsel yönden sağlıklı bireylerin dünyaya gelebilmesi için doğum öncesinde (prenatal süreçte) genetik tarama testleri uygulanmakta, şüpheli bir durumla karşılaşılması halinde ise prenatal tanı uygulanmaktadır.
Genetik tarama testlerinin uygulanmaması ya da test sonuçlarının hatalı değerlendirilmesi, bu doğrultuda prenatal tanının uygulanmasında ihmal gösterilmesi, prenatal tanının yapılmasına rağmen hekimin hatalı tanı ve teşhisi nedeniyle bazı durumlarda, "ailelerin, sona erdirilmesini isteyebileceği gebeliklerin sona erdirilememesi, sona erdirilmemesi gereken gebeliklerin ise sona ermesi" şeklinde sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi durumlarda görevlerinin gereklerini, üzerlerine düşen dikkat ve özen yükümlülüklerini ihlal eden hekimlerin maddi ve manevi tazminat sorumlulukları gündeme gelmektedir.
Kitapta; gebelikte uygulanması gereken genetik tarama testleri ile gerekli görülmesi halinde uygulanan prenatal tanı yöntemlerinin hangileri olduğu, doğum öncesi uygulanan genetik tarama testleri ve prenatal tanının sonuçlarıyla ilgili hatalı teşhis ve tanı nedeniyle ortaya çıkan tıbbi uygulama hatalarından (tıbbi malpraktis) kaynaklanan tazminat sorumluluğuna yer verilmiş, bu çerçevede mağduriyet yaşayanlar tarafından adli yargıda açılacak olan maddi ve manevi tazminat davaları ile idari yargıda açılacak olan tam yargı davaları değerlendirilmiştir.