Çalışmada, toplu pazarlık sürecinin anahtarı olarak kabul edilen yetki kavramı, kapsamlı ve güncel bir yaklaşımla ele alınmıştır. Hem akademik hem de uygulamaya dönük bir inceleme sunan eserin temel amacı, sendikaların yetki süreçlerini daha etkin ve verimli şekilde yürütebilmelerine katkı sağlayarak, işçi ve işverenlerin haklarını güvence altına almaktır. Toplu iş sözleşmesi, işçi sendikası ile işveren veya işveren sendikası arasında sosyal ve ekonomik çalışma koşullarını düzenlemek amacıyla akdedilen, emek ile sermaye arasında denge kurarak çalışma barışını sağlayan bir sözleşme olup toplu iş hukukunun temel evrakıdır.
Sendikalar, toplu iş sözleşmesine taraf olmakla birlikte güç ve itibar kazanmaktadır. Hal böyle olunca ortak hedefi toplu iş sözleşmesi akdetmek olan birçok sendika arasından, toplu iş sözleşmesine taraf olma yetkisine sahip olacak sendikanın belirlenmesi, bir mesele haline gelmektedir. Yetki tespitinden, yetki uyuşmazlıklarının çözümüne kadar sürecin tüm boyutlarının derinlemesine irdelendiği bu çalışma, Yargıtay kararları, doktrin görüşleri ve karşılaştırmalı hukuk perspektifini bir araya getirerek mevzuattaki boşlukların ve uygulamadaki sorunların nasıl giderilebileceğine dair somut çözüm önerileri geliştirmektedir.
Yetki tespiti istemi, olumlu yetki tespit yazısı ve yetki belgesine ilişkin örnek evraklar düzenlenerek sendikalara yol gösterici olması amacıyla çalışma içeriğine dahil edilmiştir. Sendikaların temsil gücünü doğrudan etkileyen yetki süreçleri, iş barışına yansımaları ve stratejik sonuçlarıyla birlikte ayrıntılı veriler ışığında ortaya konulmuştur. Çalışma, akademik kuram ile uygulamadaki ihtiyaçlar arasında bir köprü kurmayı hedefleyerek iş hukuku uygulayıcıları, akademisyenler, sendika yönetici ve temsilcileri ile hukuk öğrencileri için hem teorik hem de uygulamalı kaynak sağlamaktadır.
